Kaliteli bir toplum ve dolayısıyla kaliteli bir birey ruh sağlığının doğru işleyişi ile mümkün olabilecek bir durumdur. Yaşam döngümüz içinde ekonomik sıkıntılar olsun ailevi problemler veya kişisel problemler olsun her şekilde sıkıntı ve stres yaşamak zorunda kaldığımız duygular.

 Bunların devamlılığı sonrasında da zaten bir deyim vardır ya ”psikolojim bozuldu artık” işte gelinen nokta budur.Bu noktada bir uzmandan öte bir paylaşımcıya ihtiyaç duyulur. Sıkıntılarını doyasıya anlatmak için. O konuşsun karşısındaki dinlesin. İşte dinleyicinin de farkı burada parlıyor. Psikiyatri bilim olarak sadece hastayı ilgili kaostan kurtarmak değil psikiyatri kalitesini kullanarak zihnini temizlemektir. Böylelikle hasta kendisi ve çevresi ile olan faaliyetlerinde farklılığı gözler önüne serilecektir.

Psikiyatri kalitesi demek hasta odaklı hizmet demektir. Felsefe tamamen iyileştirmektir. Hastanın güvenliği,memnuniyeti her şeyin üstündedir. Verilen hizmetin altyapısı hasta ve hasta yakınlarını bilinçlendirerek ve duruma göre destekleyerek sağlama yapılmasıdır. Aslında kişisel ruh sağlığı tedavisi demek toplumun ruh sağlığı profili demektir. Psikiyatri konusu itibari ile günümüz şartlarında dahi halen tanınmayan hatta hatta korkulan uzak durulan bir bilim dalı.

Oysa faydalarını yaşayan,bedensel,ruhsal ve sosyal olarak iyiliği tekrar tadan bir insan kadar mutlu biri yoktur. Tam iyilik hal ihtiyaçları biyolojik ve ruhsal olarak ayrılır.Biyolojide yemek içmek vs. ruhsal açıdan ise toplumdaki hali, sosyalliği, iletişimi, ilgisi olarak  maddelendirilebilir. Amaç her şekilde yaşamı hoş ve anlamlı hale getirebilmektir. Kaliteli bir toplum kaliteli ruh sağlığı ile mümkündür.