
Bugün sizlere klasik yazılarımızdan birini değil de biraz daha eleştirel bir yazı sunacağız. Bu yazımızda nasa acaba yalancı mı, dünya düz mü yuvarlak mı, uzaya daha önce çıkıldı mı, uygular gerçekten uzaya mı fırlatılıyor yoksa sadece göğe kadar mı çıkartılıyor gibi konulardan bahsedeceğiz.
Youtube üzerinde video izliyorsanız herhalde en azından birkaç defa düz dünya teorisini tartışan insanları görmüşsünüzdür. Coğrafya dersinde olsun, diğer derslerimizde olsun eğitim sistemimizde dünya geoid bir yapıya sahiptir yani bir nevi yuvarlaktır şeklinde ifadesi yer almaktadır. Düz dünya teorisini savunan kişiler ise dünyanın yuvarlak değil bir tepsi gibi düz olduğunu savunurlar. Dünyanın sonunun olduğunu ve hiç kimsenin o sona gidemediğini, dünyayı yönetmek gizli güçlerin dünyanın uç noktalarına erişimi kısıtladığı savunulmaktadır. Eğer düz dünya teoristlerine göre dünyanın bittiği noktalara gidilir ise dünyadan düşülebilir. Bu teori ilk duyulduğunda biraz kulağa tuhaf ve hatta deli saçması gibi geliyor. Ama, acaba öyle olabilir mi?
Uzayla ilgili çalışmalar yapan uluslararası tek kuruluşun olması ve onun da halka sunduğu bazı şeylerin şüphe uyandırması düz dünya teorilerini bir nevi destekliyor niteliktedir. Örneğin; aya ilk adım atılması bunların bir tanesidir. Aya ilk adımın atılmasını ve Amerikan bayrağının dikilmesini gösteren videoda bayrağın dalgalanması, bayrağın 4 farklı açıdan gölgesinin oluşması şüphe uyandırıcıdır. Youtube üzerinde aya ilk yolculuk yazar aratırsanız ilk adım atışın videosunu izleyebilirsiniz. Yine bir başka videoda NASA çalışanlarının uzayda su ile yaptıkları bir oyun dikkat çekmektedir. Normalde suyun yapısı gereği yer çekimsiz ortamda dahi olsa çarptığı yüzeye yapışması gerekirken, çekilen video da suyun bir nesneye çarptıktan sonra havada asılı kalması sanki, yer çekimsiz ortamda suyun yapısı değişiyormuş gibi bir izlenim bırakmaktadır. Yer çekiminin olmaması demek atomik yapıda değişime sebep demek değildir.
Bazı düz dünya teorisini savunan kişilere göre ise uzaya gönderilen roketler aslında dik değil yatay hareket etmektedir. Uzaya çıktığı sanılan roketler gidilmesi yasak olan dünyanın sonunun bulunduğu bölgelere doğru gitmektedir. Sözde uzaydaymış gibi gönderilen astronot videolarının profesyonel stüdyolarda çekildiği de savunulmaktadır. Aslına bakarsanız tüm bu olasılıkları düşününce NASA yalancı olabilir gibi bir düşünceye varmak pek de mantıksız değildir..
Leave a Reply