
Mütercim tercümanlık aynı aileden gelen kardeşler olarak anılsa da ve kökleri birleşik bir ağaca benzetilse de esasında çalışma yöntemleri olarak birbirinden ayrılan, aynı ağacın iki farklı daldır. Mütercim kelimesinin esasında tam karşılığı “yazılı metin çevirmenliği” iken tercümanlığın karşılığı olarak da “sözlü metin çevirmenliği” olarak geçmektedir. Bu iki ayrı dal için dünyadaki pek çok eğitim kurumunda olduğu gibi ülkemizde de, bu iki ayrı dala yönelik akademik eğitimler de verilmeye başlanmıştır.
Mütercimlik de tercümanlık da öncelikli olarak yoğunlaşmak istenen dile hakimiyete ek olarak bu dile ait kültürün iyi bilinmesini, özümsenmesini gerektirmektedir. Bu olmazsa olmaz kurallar iyi bir başlangıç olarak değerlendirilse de yeterli değildir zira, bu iki dal için farklı yetenekler gerekmektedir.
Sözlü tercüme, yazılı tercümeye kıyasla daha eski zamanlara dayanmaktadır. İnsanoğlunun dillerinin farklılaşmasıyla birlikte birbirleriyle iletişim kurma isteği doğmuş, bu isteğe paralel olarak da tercümanlar ortaya çıkmıştır. Mütercimlik ve tercümanlık alanlarının profesyonel bir disiplin haline gelmesi ise, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreklerine dek sürmüştür. Sözlü tercüme kendi arasında üçe ayrılmaktadır. Bunlar; simültane (eş zamanlı) tercüme ve konsekütif (ardıl) tercüme ve karşılıklı tercümedir.
Sözlü tercümede, iyi aktarım ve ifadenin yanı sıra konuşma ve diksiyon da oldukça önemlidir. Bir çevirmenin, tercümesi ne kadar doğru ve güzel olursa olsun kötü bir hitabetle yaptığı tercümenin bir önemi kalmamaktadır. Bunun için tercümanlık eğitimi alan kişilerin çeşitli diksiyon eğitimlerinden de geçmesi gerekmektedir. Sözlü tercümede, kaynak konuşmacı ve hedef kitle ile aynı ortamda bulunulduğundan, tercüme esnasından herhangi bir araştırma yapılamamakta, sözlüğe bakılamamaktadır. Bu hususta tercümanın kelime kapasitesi ve akıcı konuşması oldukça önemli bir yere sahiptir. Sözlü tercümanlar, hızlı not alma teknikleri yardımıyla konuşmaları not etme fırsatı yakalasa da, işin büyük bir kısmı yine onların hafızasına kalmaktadır. Dolayısıyla sözlü tercümanın oldukça güçlü bir hafızaya sahip olması önemli bir özelliktir.
Leave a Reply